ALTIN ORAN / Fİ SAYISI

Merhaba sevgili okurlar. Bu yazımızda şu sıralar oldukça gündem de olan “Fİ” ‘nin matematiksel hikayesinden bahsedeceğim.

Etrafınızdaki canlı ve cansız birçok varlığın yapısında, hatta vücudumuzda bulunan estetik bir orandır altın oran. İlk olarak kimler tarafından keşfedildiği bilinmese de, Mısırlılar’ın ve Yunanlılar’ın bu konu üzerinde yapmış oldukları bazı çalışmalar vardır. Öklid, MÖ.300’lü yıllarda yazdığı  ‘Elementler’ adlı tezinde ‘ekstrem ve önemli oranda bölmek’ olarak altın oranı ifade etmiştir. Mimaride altın oran kullanımının ilk örneği, Eski Mısır’da İÖ.2650’lerde yapılan Keops Piremitidir.

Keops Piramitinde, Leonardo da Vinci’nin ‘İlahi Oran‘ adlı çalışmada sunduğu resimlerde kullanıldığı bilinen ‘Altın Oran‘ , ‘Fibonacci Sayıları‘ olarak da bilinmektedir. Orta Çağ’ın en ünlü matematikçisi olan İtalyan kökenli Leonardo Fibonacci, birbiri arasında ardışık ilişki ve olağanüstü bir oran bulunduğunu iddia ettiği sayıları keşfetmiş ve Avrupa’ya taşımıştır. Evrendeki muhteşem düzenle birebir örtüşen bu sayıları keşfetmesi nedeniyle altın orana da adının ilk iki harfi olan “Fİ” denilmiştir. Matematiksel bir kavramdır ve değeri de 1,618‘dir.

MÖ.500’lü yıllarda yaşamış olan tüm zamanların en büyük matematikçilerinden biri olan Pisagor altın oranla ilgili şu düşüncelerini dile getirmiştir: ‘Bir insanın tüm vücudu ile göbeğine kadar olan yüksekliğinin oranı, bir pentagramın uzun ve kısa kenarlarının oranı, bir dikdörtgenin uzun ve koşa kenarlarının oranı, hepsi aynıdır. Bunun sebebi nedir? Çünkü tüm parçanın büyük parçaya oranı, büyük parçanın küçük parçaya oranına eşittir.’

Şimdi de altın oranın görüldüğü yerlere birkaç örnek verelim: 

1) AYÇİÇEĞİ

2) PAPATYA

3) İNSAN

4) MISIR PİRAMİTLERİ

5) MONA LİSA

6) DENİZ KABUĞU

7) SALYANGOZ

8) MİMAR SİNAN ESERLERİ

Tüm bu oranlar aynı sayıyı vermektedir. Altın oran gizemini korumakta ve hala araştırılmaktadır.

Okuduğunuz için teşekkür ederim 🙂

-ŞULE DÖNMEZ

Önceki yazılarımız arasında bulunan ŞAŞIRTICI SONSUZLUK KAVRAMI ile ilgili makalemizi mutlaka incelemelisiniz.